14 Kasım 2012 Çarşamba

Mousnier ve Fransız Akademisi


18. asırda Fransız Akademisi adına Mousnier, Avrupa’yı “ilerleyen,değişen ve bu değişimi de bilinç ve bilgideki ilerlemeyle sağlayan” bir camia olarak ilan eder. 




Gerçekten, Rönesansla başlayan ve Aydınlanma’da zirve yapan süreç, Avrupa’nın medeniyet planında sınırlarını çizdiği, tahkim ettiği üstelik Avrupalılık bilincini teşkil ettiği bir zaman dilimine işaret eder. 



Bu süre zarfında Avrupa, siyasi ve iktisadi planda,  Avrupa-dışı aktörler karşısında bütüncül bir üstünlük sağlamış, bu tartışmasız hakimiyetten olsa gerek, tamamen mantık dışı olmamakla birlikte kültürel bir üstünlük iddiasına kapılmıştır. Bu üstünlük teorisi, tüm bilim dallarında, özellikle de sosyal bilimlerde bir yeniden inşa faaliyetini de ihtiva ediyordu. 




Comte’dan Levi Strauss’a antropololoji ve sosyoloji gibi ilimler, Avrupalı’nın üstünlüğünü “kanıtlıyordu”. Bizatihi sosyoloji, Avrupa toplumlarının geçirdiği evrelerin ve kültürel kodların etraflıca bir mütalaasıyla oluşturulan değerler sisteminin 














Batı-dışı toplumlar için tatbik edilmesinin önünü açmıştır. Peki bu üstünlük iddiası, günümüzde gerçeklikle uyuşmakta mıdır? Avrupa, bırakın “bilinç ihraç etmeyi”, nevi şahsına münhasır bir bilince sahip midir,tartışılır.

Yahudiler Üstün Irk mı?



Üstün ırk miti ne kadar gerçekçi? Âdem ve Havva kıssasını anlatan Tevrat'tan nasıl olur da bir kısım toplulukların diğerlerinden üstün olduğu hükmü çıkarılabilir? 

Madem ki bütün insanlar aynı anne-babadan gelmiştir; öyle ise Yahudi ırkını üstün yapan nedir? 

Kendinden farklı olanları insandan saymayan bir düşünce elbette ki antipati uyandırır. 

Irkçılık hangi düşüncede olursa olsun yanlışlıklarla ve haksızlıklarla dolu bir akımdır.

Antisemitizmdeki Yahudi aleyhtarlığı ne kadar bağnaz ve katı ise Siyonizm'deki Yahudi ırkının üstünlüğü ve ayrıcalığı fikri de o kadar katı ve bağnazdı. 





Yahudiler yerel ama evrensel bir hâkimiyet kurmak için rejimi ne olursa olsun her ülkede hâkimiyet kurmak için ülkenin finansal ve siyasal yapısını ele aldı. Örneğin borsa. Böyle manevra kabiliyeti yüksek alanlar ülkedeki hâkimiyeti pekiştirmek için önemli bir etken oluşturdu. 

Arthur Koestler Kimdir?


Budapeşte doğumlu bir Macar Yahudisi. Öncelikle edebiyat alanındaki eserleriyle tanınır. '31de  Alman Komünist Partisine katılmış daha sonra İngiltereye göç etmek zorunda kalmıştır. Aktif siyasete uzun süre devam etti.

Yahudiliğin kayıp kabilesi olarak Hazar Türklerini gösteren Koestler, akademik çevrelerde "Yahudi nörozu" adlı teziyle tanınır. 

Ahmet Davutoğlu, Stratejik Derinlik adlı eserinde meseleyi şöyle ele alıyor:
  • "Yahudi kimliği bu kimliğin temelini teşkil eden Tevrat'ın öngördüğü seçilmiş Yahudi toplumu inancı ile tarih içinde dünyanın dört bir köşesine yayılan Yahudi toplulukların serencamı arasındaki ilginç bir bileşkeden oluşur. 
    Bu bileşke, kimi zaman uzlaşmaz tezatları, kimi zaman da son derece kaynaşmış katı iç oluşumları beraberinde getirmiştir. Tevrat'ın öğretisi doğrultusunda teorik olarak kendini seçilmiş ve dünyayı yönetme ayrıcalığına sahip yegâne etnik grup olarak gören Yahudilerin son iki bin beş yüzyıllık tarihi realite içinde sürekli tahkir edilen, sürülen, dağınık bir toplum tecrübeleri yaşamış olmaları Arthur Koestler'in 'Yahudi Nörozu' olarak nitelediği toplum psikolojisini ortaya çıkaran temel unsurdur"

Vilayet-i Fakih Nedir

Vilayet-i Faqihlik kavramı, '79 Devrimi sonrası Humeyni tarafından ortaya konulan bir içtihattır. Şii öğretisine göre 12.İmam kayboldu ve o ortaya çıkana kadar Velayet-i Faqih, topluma rehberlik etmekle yükümlüdür. Günahsızlık düşüncesi yoktur. Sadece bir naib olarak düşünmek gerekir.

72 üyeli Meclis-i Hubregan (Uzmanlar Meclisi) tarafından seçilir ve gerektiğinde azledilebilir.

7 Medeniyet






                                                       7 Medeniyetin 100 Önderi

Çin: Konfüçyüs, Lao-Tzsu

Hind: Tagore, Buda

İslam: Hafız, Taftezani, ibn Miskeveyh, Firdevsi, Şeriati, Şehristani, ibn Sina, Biruni, Harezmi,Hayyam, N.Tusi, Ebu Hanife, Buhari, Beyhaki, Razi, Nizamülmülk, Ali Şir Nevai, ibn Haldun, ibn Teymiyye, ibn Rüşd, İhvan-ı Safa, Kindi, Molla Cami, Molla Sadra, Seyyid Kutup, Zemahşeri, ibn Tufeyl, Şahabeddin Sühreverdi, Katip Çelebi, Kınalızade, Evliya Çelebi

Modern Batı: Rousseau, Machiavelli, Sartre, Marx/Engels, Proudhon, St.Simon, Camus, Freud, Levi-Strauss, Foucault, Durkheim, Bergson, Comte, Voltaire, Montesquieu, Bacon, Hobbes, Goethe, Feuerbach, Hegel, Tolstoy, Dostoyevski, Gorki, Puşkin, A.Dumas, Hume, Locke, A.Smith, Spinoza, Descartes, Darwin, Nietzche, Schopenhauer, Schiller, Rilke, Bakunin, Kierkegaard, Adorno, Husserl, Gramsci, Habermas, Hayek, Kant, Weber, Chandel, Massignon, Kafka, Pascal,

Antik Yunan: Aristo, Demoktritos, Heraklitos, Parmenides, Pisagor, Platon, Sokrates, Sofistler, Thales, Epikür, Septikler, Stoalılar


Ortaçağ Batı: St.Augustinus, Gnostikler, Albertus Magnus, Anselmus, Roscelinus

Afrika: Frantz Fanon, Omar Ozgan, Katip Yasin, Shengor, Raşid Gannuşi