Sağlıklı Yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sağlıklı Yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Temmuz 2013 Pazartesi

İdrar Yolu Enfeksiyonu ve Belirtileri

İdrar yolu enfeksiyonu kadınlarda daha sık görülüyor. Yine şeker hastaları büyük risk taşıyor.

En sık görülen belirtilerden biri idrarda kan görmek. Böyle bir belirtiyle, az da olsa, karşılaşıyorsanız mutlaka doktorunuza başvurun. İdrarda kan görmek başka hastalıkların da belirtisi olabilir.

Tuvalete sık gitme ihtiyacı da bir başka belirtisi. Soğuk algınlığı sonucu görülen "sık gitme" daha ciddi bir rahatsızlık olarak idrar yolu enfeksiyonunun habercisi olabilir.

Bu rahatsızlıktan korunmak için öncelikle temizliğe gereken önemi vermek gerekir.

Antibiyotik tedavisi uygun görüldüğünde olumlu sonuçlar verir. Eğer antibiyotik cevap vermiyorsa enfeksiyon şüphesi artar.

Belirtilerden biri veya birkaçını gördüğünüzde mutlaka doktorunuza başvurun.

Klimanın Zararları ve Lejyoner Hastalığı

Yaz geldiğinde vazgeçilmezlerimiz arasına giren klima aslında birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Sıcakların başlamasıyla çok sık kullanmaya başladığımız klima, lejyoner hastalığına sebebiyet veren bakteriler için bulunmaz bir ortam hazırlıyor.




Karın ağrısı, baş dönmesi, bulantı, öksürük gibi rahatsızlıklara yol açan klima, daha birçok riski beraberinde getirebiliyor. Burun tıkanıklığı ve nezle de bunlardan ikisi.

Ayrıca çalışmaya bir süre ara veren klimalar daha tehlikeli olarak değerlendiriliyor. Evlerde veya işyerlerinde, örneğin, belli günlerde çalışıp belli günlerde çalışmayan klimalar daha zararlı olabiliyor.

Klimanın zararlı etkilerinden korunmak için daha bilinçli kullanmalı ve uzun süre maruz kalmamaya dikkat etmeliyiz. Bununla beraber ev veya işyerlerimizdeki klimaların düzenli bakımlarının yapılması da hayati önem arz ediyor.

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Oruç Tutarken Susamayı Önlemenin Yolları

Uzmanlar, Ramazan dışında da genel olarak günde 2 ila 2.5 litre su tüketmek gerektiğini belirtiyor. Ramazanla birlikte gelen aşırı su kaybı ve uzun açlık-susuzluk süreleri, iftar ile sahur arasındaki süreyi daha verimli kullanmaya zorluyor. İşte oruç tutarken susamayı engelleyecek birkaç yöntem:




-Sahurda aşırı tuz içeren besinlerden uzak durun. Tuz tüketimi gün içerisinde su ihtiyacını arttıracaktır.

-Kızartılmış yiyecekleri tercih etmeyin.

-Yağ oranı düşük gıdalara ağırlı verin

-Kavun ve karpuz başta olmak üzere yaz meyvelerini tüketmeye çalışın.

-Sahur süresini mümkün olduğunca uzun tutun.

-İftar ile sahur arasında geçen süreye yayacak şekilde bol su için

-Bol limon, bergamot, siyah veya yeşil çayla hazırlayabileceğiniz soğuk/buzlu çaylar tüketin.

Aşk Acısı Geçer mi?

Aşk acısı insanlığın ortak ızdırabı. Peki geçer mi, geçerse nasıl geçer, neler yapmak gerek? neleri yapmak bunu hızlandırır?



-Mümkünse, ki aslında hep mümkündür, tekrar peşine düşen taraf siz olmayın. Birkaç gün sabrettiğinizde işlerin nasıl tersine döndüğünü göreceksiniz

-Ayrılma konusunda kararlıysanız geri dönse bile kendinizi kontrol etmeye çalışın.

-"Unutmak için" veya başka bir sebeple hemen başka bir aşka tutulmayın. Çünkü genelde bu tür ilişkiler, unutmak bir yana, eski sevgiliyi bir takıntı haline getirmeye sebep olur.

-Kendinize değerli olduğunuzu hissettirin. Biten ilişkiniz süresince kendinizi kısıtladığınız alanlarda yeni uğraşlar edinin.

-Yeni bir spora veya yeni bir sanat kursuna başlamak çoğu zaman dinlendirici ve eğlencelidir.

-Dostlarınızı ihmal etmeyin. Çoğu ilişki yakın arkadaşlara ayırdığınız sürenin gözle görülür ölçüde kısalmasına yol açar. O zamana kadar ihmal ettiğiniz arkadaşlarınızla daha çok zaman geçirmeye çalışın.


Karbonatın Faydaları

-Ayak bakımında etkin olarak kullanılır. Sıcak suya karbonat dökerek ayaklarınızı dinlendirebilir, günün yorgunluğunu atabilirsiniz.

-Kötü kokuyu emdiği bilinir. Bir miktar karbonatı mutfak rafına veya yatak odasında etejerin üstüne koyaak kötü kokuyu önleyebilirsiniz.

-Diş bakımında önemli rol oynar. Diş macunlarının yapımında da kullanılan karbonatı, dişinizi fırçaladıktan sonra kullanabilirsiniz.



-Biraz sulandırmak suretiyle yüzünüze peeling yapabilirsiniz. İyice durulamaya özen gösterin.

-Koltukaltına sürüldüğünde istenmeyen kokuları büyük ölçüde engelleyecektir.

-Yine sulandırarak güneş yanıklaına uygulayabilirsiniz


Pazı: Yeşil Kuvvet Kaynağı

Pazı, Anadolu mutfaklarında sık rastlanan bir gıda olsa da aslında sofralarımızda çok kullanmadığımız bir "kuvvet kaynağı.

Başlıca özelliklerinden biri iştah açmak. Tabi bunun herkes için olumlu bir özellik olduğunu söyleyemeyiz. Yine de öğünlerden önce tükettiğimizde, iştah problemleri için önemli bir yardımcı olacaktır.

Ayrıca yemeklerden sonra tüketmek, sindirimi kolaylaştırmak açısından önemli. Sindirim rahatsızlıkları için önerilen pazı, hazmı kolaylaştırarak mideye yardımcı oluyor

Kabızlığa karşı etkin rol oynamanın yanında idrar söktürüyor.

Yemek,dolma,salata şeklinde tüketilebileceği gibi haşlanarak vücuda direkt temas da ettirilebilir. Ayrıca balla karıştırılıp saç derisine de sürülebilir.

Sahurda Ne Yemeliyiz?

Ramazan ayının gelmesiyle beslenme şeklimiz zorunlu değişikliklere uğradı. Haliyle, sahur ve iftarda tüketilecek besinlerin seçimi büyük önem kazanıyor. Sahur, günlük hayatımızda yer almayan bir öğün olması sebebiyle yiyecek seçiminde azami dikkat gösterilmesi gerek.
Uzmanlar ne öneriyor?





Beslenme uzmanları, sahurda ağır sayılabilecek ve birtakım sindirim problemlerine yol açması muhtemel gıdaların yerine sebze-meyve çeşitleri, yumurta ve patates gibi hem besleyici özellikleri fazla hem de sindirimi kolay besinlerin tüketilmesi gerektiğini belirtiyor.

Yaz orucunun süresi de göz önüne alındığında, özellikle yumurta ve patates gibi gıdalar vücudu uzun süre tok tutabiliyor. Elbette bunlara (kızartma hariç) baklagilleri de dahil etmek mümkün. Bu şekilde uzun açlık süresinde vücudun besin ihtiyacının olabildiğince uzun süre karşılanabilmesi mümkün.

Ayrıca kan şekeri değerlerindeki ani değişikliklere karşı kepekli un ve esmer şeker gibi gıdaların tercih edilmesi gerek. Bu şekilde, uzun süren açlık ve susuzluk süresinden konsantrasyon kaybının mümkün olduğunca önlenebilmesi mümkün.

Nedir bu Bıldırcın Yumurtası?

Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi hayranlık uyandıran bir işe imza atıyor. Yaklaşık 300 bıldırcının yetiştirildiği üniversiteye bağlı merkezde üretilen bıldırcın yumurtaları çok sayıda insanın derdine çare oluyor.
Peki nedir bu bıldırcın yumurtası?




Bıldırcın yumurtasının iyi geldiği rahatsızlıklardan bazıları: öksürük, astım, bronşit, nefes problemleri.

Ayrıca mide ve karaciğer kaynaklı hastalıklarda olumlu etki yaptığı biliniyor.

Ameliyat sonrası kansızlık problemi yaşayan hastalarda da pozitif sonuçlar vermekte

Solunum yollarında meydana gelen rahatsızlıklara iyi geldiği ispatlandıktan sonra, ülkemizde bıldırcın yumurtası üretimi hızla arttı. Günümüzde bıldırcın yumurtası birçok markette bulunabiliyor. Haliyle temini eskisi kadar zor değil. Bununla beraber maliyeti itibariyle ortalama vatandaşın düzenli kullanması için pek uygun olmadığı da bir gerçek. Yine de, genel olarak solunum yolları rahatsızlıklarında tam bir şifa kaynağı olduğunu unutmamak gerek.

Vitamin Deposu Karalahana ve Faydaları

Karadeniz sofralarının vazgeçilmezidir. Herhangi bir karadeniz gezisinde köylerdeki bahçelerde çok sık görürsünüz bu şifa kaynağını. Karadeniz mutfağında önemli bir yer tutan karalahana tam bir vitamin deposu

Faydaları saymakla bitmiyor:



Karadenizde sarmısakla ve Akdenizde lahana dolması şeklinde servis yapılır. Canlı rengiyle sofraya farklılık katan karalahana bazı yörelerde kelem adıyla anılır.

Karalahana turşusu, tadanlar için vazgeçilmezler arasına kolayca girecektir. Bunun için "kelem" ve bir bidon yeterli. Elbette büyükşehirlerde bu tür tatlara ulaşmak biraz zor. Ancak karalahana turşusu, hem görüntüsü hem tadıyla mükemmel.

Bir takviye besin olarak karalahana, birçok diyet listelerinde yer alır çünkü hem kalorisi düşüktür hem de tok tutar.

Hala denemeyenleriniz varsa, yolunuzun Karadenize düşmesini beklemeyin deriz.

Sarımsağın Faydaları

Sarımsak, düzenli tüketildiğinde birçok hastalığı önlemeye yardım edebiliyor. Aynı zamanda doğal bir antioksidan kaynağı. Ama faydaları saymakla bitmiyor:







İçerdiği anti-inflamatuar sayesinde sedef hastalığına iyi geldiği biliniyor. Sedef hastalığı tedavisinde sarımsak yağı yardımcı olarak kullanılabiliyor.

İçeriğindeki antioksidan, ciltte oluşabilecek sivilce ve akneleri önlediği gibi yine bunların tedavisinde de etkin rol oynuyor. Sarımsağı çiğ halde cildinize sürerek sivilce tedavisinde kulanabilirsiniz.




Dilimleyerek veya ezerek sarımsağı saç sorunlarında kullanabilirsiniz. Saç köklerini güçlendirmeye yardımcı olduğu gibi saç dökülmesini önlemeye de yardımcıdır.

Bununla beraber, bilimsel açıdan ispatlanmamasına rağmen (ki bu konuda yeterli sayıda araştırma henüz yapılmamış durumda) sarımsağın sivrisinek ve böceklere karşı etkin bir koruyucu olduğu biliniyor. Yaz aylarının gelmesiyle kabus haline gelen sivrisineklere karşı sarımsak yağını sıvı sabunla karıştırarak önlem alabilirsiniz.

18 Haziran 2013 Salı

Antibiyotik Konusunda Doğru Bildiğimiz Yanlışlar

Özellikle kış aylarında artış gösteren hastalıklarla birlikte, bilinçsiz ve doktor tavsiyesinden uzak antibiyotik alımı da görülmeye başlanıyor. Bu, ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor.

Kış aylarında havaların giderek daha da soğuması, güneşin arada bir içimizi ısıtıp sonra hemen kaybolması ani ısı değişikliklerine sebep oluyor. Bu durumdan hemen etkilenen ve ani ısı değişikliklerine ayak uyduramayan çocuklar kolay hasta olup yoğun ilaç, özellikle antibiyotik kullanımına maruz kalabiliyor.

Gribal enfeksiyonda antibiyotik kullanımına gerek yoktur.



Viral enfeksiyon sırasında vücut direnci düşeceği için bazen üzerine ikincil bakteriyel enfeksiyonlar gelişebilir. Bu gibi durumlarda doktor kontrolünde antibiyotik tedavisi uygulanabilir.

İstisnalar dışında, genel olarak, viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanmak doğru değildir.




Gereksiz antibiyotik kullanımı çocuklarda antibiyotik direncine sebep olur.

Diş Sağlığı Konusunda Doğru Bilinen Yanlışlar




  1. Diş taşı, diş ile diş eti arasında birikerek, zamanla dişetinin çekilmesine ve beraberinde dişi çevreleyen kemik dokusunun yüksekliğinin aazalmasına neden olur
  2. Diş taşı temizliği, diş minesine zarar vermez. Gerekli görüldüğünde bu işlem  gerçekleştirilmelidir.
  3. Diş ipi kullanımı, bireysel olarak ağız temizliğinin vazgeçilmezlerinden biridir. Diş etinin çekilmesiyle bir ilgili yoktur.
  4. Dişler arasında kontakt nokta ilişkisi iyi olmayan durumlarda diş ipi kullanımı, dişler arasında kalan yiyecek artıkları ve bakteri plaklarının temizlenmesi için etkili olur.
  5. "Ne kadar çok fırçalarsan o kadar beyazlar" düşüncesi tamamıyla yanlıştır. Günde 3 defadan fazlası, diş minesine zarar verir. 
  6. Her öğünden sonra etkili bir diş fırçasını kullanarak dişlerinizi fırçalamak ağız sağlığı için en temel bakımdır.



Sivilce ve Akne Konusunda Bilinmeyenler



  1. Halk arasındaki yaygın kanının aksine, kuruyemiş,çikolata ve kızartmaların ergenlik sivilceleri üzerindeki etkisi insandan insana değişir. Genel olarak kanıtlanmış bir veri yoktur
  2. Sivilceler doğrudan mikrobik ve bulaşıcı değildir.
  3. "Kurbağaya dokununca siğil çıkar" inancı doğru değildir.
  4. "Sivilcenin kökeninde pislik vardır" inancı tamamen doğru değildir.
  5.  Günlük cilt temizliği sivilceyle mücadelenin en etkili yoludur.

Göz Sağlığı Konusunda Doğru Bilinen Yanlışlar


  1. Hatalı verilen gözlük veya lenslerden dolayı göz numarası daha hızlı ilerlemez.
  2. Ama bu sebepten kaynaklanan net görememe yüzünden gözde ağrı, başağrısı, yakın çalışmada çabuk yorulma, sıkılma gibi şikayetler gelebilir.
  3. İlkokul öncesi dönemde hipermetrop yaşla birlikte gelirler.
  4. Kontak lenslerin göz numarasındaki artış veya azalma üzerine bir etkisi yoktur
  5. Gözlük, göz numarasını düzeltmede etkili olmaz. 
  6. Gözlük yalnızca net görmeye yarar.


Bel Fıtığı Konusunda Doğru Bildiğimiz Yanlışlar




  1. Sert yerde yatmak, bel kaslarının tutulmasına neden olur. Bu nedenle doğru değildir. Bunun yerine yarı ortopedik bir yatak tercih edilir.
  2. Hasta hangi pozisyonda rahat ediyorsa o şekilde yatmalıdır. Yan yatıp bacakları karına doğru çekmek bir parça rahatlık verir ve omurların arası açılarak bacak sinirlerine olan basınç azalır.

    3. Hasta sırtüstü yatmak isterse bel altına bir yastık koymalı ve           bacaklarını yüksek bir yere uzatmalıdır.

Zatürre Konusunda Doğru Bildiğimiz Yanlışlar



  1. Solunum yolu ile bulaşan ve sık görülen hastalıklar arasında değerlendirilen zatürre, enfeksiyon hastalıklarına bağlı ölümlerin başlıca sebeplerindendir.
  2. Dünyada her yıl yaklaşık 10 milyon çocuk zatürre nedeniyle hayatını kaybediyor.
  3. Zatürrenin tek sebebi üşümek değildir.
  4. Solunum yoluyla alınan mikrobu alan veya hastalanmadan boğazında taşıyor olan kişide, vücudun bağışıklık sistemini zayıflatan herhangi bir durumda, bakteri boğazda çoğalmaya başlar ve bakterinin ulaştığı bölgeye göre hastalığa neden olur

Kolesterol Konusunda Doğru Bildiğimiz Yanlışlar



  1. Damar sağlığını doğrudan etkileyen kolesterolle mücadele etmenin en etkili yolu bilinçli ve dengeli beslenmedir.
  2. Kolesterol, kandaki yağ oranı değildir. Her vücutta bulunan, hücre zarı ile bazı hormonların oluşmasında kullanılan ve büyümeyi sağlayan kolesterol karaciğer ve hücreler arasındaki yolculuğunu kan vasıtasıyla gerçekleştirir.
  3. Kolesterol oranı arttıkça damarlar tıkanmaya başlar. (damar sertliği)
  4. Damar sertliği, kalp krizi veya felce neden olabilir.




Grip Konusunda Doğru Bildiğimiz Yanlışlar



Grip, ABD'de her yıl ortalama 140.000 hastane yatışı ve 20.000 ölüm ile, hastalık ve ölümlerin hatırı sayılır bir sebebini teşkil eder.


Ani bir şekilde başlar, yüksek ateşle seyreder; aşırı halsizlik, bitkinlik, kuru öksürük, kas eklem ve baş ağrısı ile kendini hissettirir.

Hasta en az 3 gün yatakta istirahat etmeli ve kendini toplamalıdır.
Aksi takdirde gribin başka bir hastalığı tetiklemesi mümkündür.



,
,
Grip virüsü, hastalık  belirtilerinden 1-2 gün sonra başlar, hastalık başladıktan 3-7 gün sonraya kadar da devam eder.

Şeker Hastalığı Konusunda Bilinmeyenler

Hastalar sık sık yemelidir. (günde 6 öğün). Böylece kan şekeri belli bir düzen takip eder.




Yatmadan önce az şekerli bir meyve yenebilir. (elma,armut,çilek,şeftali)



Hastalar uygun spor yapabilirler (yüzme,düz koşu,yürüyüş,bisiklet)
Ama grup halinde yapılan sporlardan kaçınmak gerekir (futbol,basketbol)




Hastalar, şeker seviyesi sıkı takip edilmek kaydıyla herkes gibi ameliyat olabilirler.



Şeker hastalığında ilaç dozları, kandaki şeker durumuna göre arttırılıp azaltılabilir.