19 Temmuz 2013 Cuma

Aşk Acısı Nasıl Geçer?

Aşk, binyıllardır insanoğlunun en önemli gündem maddesi. Aşk acısı, her zaman varolmakla birlikte günümüzde bunalımlara, cinayetlere, intiharlara bile yol açabiliyor. Bazen onu boşanma sebebi olarak, bazen de kayan hayatlarda görüyoruz. Peki aşk acısı nasıl geçer?



1. Unutmaya çalışmak
Elbette unutmaya çalışmak en azından kısa vadede faydasızdır. Bunun yerine "aşkınız"ın size verdiği zararları gözünüzün önüne getirin ve fırsat buldukça düşünmeye çalışın

2. Yeni birisini bulmak
Bu fazlasıyla acımasız geliyor kulağa. Hiçbir şey bir insanın onuruyla oynamaktan daha önemli olamaz. Emin olun, yeni birisini hemen ve sırf unutmak için hayatınıza aldığınızda zarar verir ve zarar görürsünüz

3.Hayat tarzını değiştirmek
Daha önce yapmadığınız, yapmak isteyip de fırsat bulamadığınız şeylerle meşgul olun. Yarım kalmış hayallerinizi gerçekleştirmek için daha uygun bir fırsat düşünülebilir mi?

4.Aile bağları
Aile, çoğu zaman bu durumlarda yaraları sarmaya yardımcı olur. Ne olursa olsun, kim sizi terkederse etsin sizi terketmeyecek ailenizle bağlarınızı yeniden gözden geçirin ve sağlamlaştırın

5.Psikolojik Destek
Böyle durumlarda bir uzman desteğine başvurmak her zaman için en etkili yoldur. Çekinmeyin..

Kütüphanede Sabahlamak

Çoğu kitap kurdunun hayalidir kütüphanede sabahlamak. Kitap kurdu seviyesinde olmasam da ben de çok zaman hayalini kurmuşumdur bunun. Bir keresinde mutlaka denemek de istiyorum.

Kitap okumanın faydalarından önceki yazımızda bahsetmiştik. Kütüphaneler de kitap kurtlarının huzur ve mutluluk duydukları yerlerdir. Bir nevi kurtarılmış bölge diyelim. Burada dünyanın bitip tükenmez dertlerinden tasalarından kaygılarından felaketlerinden sıyrılıp kitabın dünyasına geçiş yaparsınız. Kitaplarda dert tasa yok mu? Var. Fakat dünyanınkiler kadar yıpratıcı değildir. Zira burada izleyicisinizdir. Ders çıkarıp gerçek hayatta ona göre davranma şansınız her zaman mevcuttur.

Kitap Okumanın Faydaları saymakla bitmez

Kütüphaneler, çoğu kitap kurdunun mutluluğu ve huzuru yakaladığı yerler. İlla devasa bir devlet kütüphanesi gelmesin aklınıza, evinizde belki bir iki raftan müteşekkil şirin "kütüphaneniz" de bu söylediğime dahildir. Hatta en çok da onlardan bahsediyorum.


Kitaplar, en zor zamanlarımızda da, en mutlu anlarımızda da sorgusuz sualsiz ve en önemlisi karşılıksız yanımızdadır. Bir romanı açınca aslında başka bir dünyanın kapılarını açmış olur ve başka insanların perspektifinden hayatı algılamaya çalışırız. Böylece zihnimizi bir süre dinlendirdiğimiz gibi "kendimizi başkasının yerine koyarak" yani empati yaparak, kişiliğimizi de güçlendiririz. Hal böyleyken kitap okumak, hem geliştirici hem düşündürücü hem de dinlendirici..

15 Temmuz 2013 Pazartesi

İdrar Yolu Enfeksiyonu ve Belirtileri

İdrar yolu enfeksiyonu kadınlarda daha sık görülüyor. Yine şeker hastaları büyük risk taşıyor.

En sık görülen belirtilerden biri idrarda kan görmek. Böyle bir belirtiyle, az da olsa, karşılaşıyorsanız mutlaka doktorunuza başvurun. İdrarda kan görmek başka hastalıkların da belirtisi olabilir.

Tuvalete sık gitme ihtiyacı da bir başka belirtisi. Soğuk algınlığı sonucu görülen "sık gitme" daha ciddi bir rahatsızlık olarak idrar yolu enfeksiyonunun habercisi olabilir.

Bu rahatsızlıktan korunmak için öncelikle temizliğe gereken önemi vermek gerekir.

Antibiyotik tedavisi uygun görüldüğünde olumlu sonuçlar verir. Eğer antibiyotik cevap vermiyorsa enfeksiyon şüphesi artar.

Belirtilerden biri veya birkaçını gördüğünüzde mutlaka doktorunuza başvurun.

Klimanın Zararları ve Lejyoner Hastalığı

Yaz geldiğinde vazgeçilmezlerimiz arasına giren klima aslında birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Sıcakların başlamasıyla çok sık kullanmaya başladığımız klima, lejyoner hastalığına sebebiyet veren bakteriler için bulunmaz bir ortam hazırlıyor.




Karın ağrısı, baş dönmesi, bulantı, öksürük gibi rahatsızlıklara yol açan klima, daha birçok riski beraberinde getirebiliyor. Burun tıkanıklığı ve nezle de bunlardan ikisi.

Ayrıca çalışmaya bir süre ara veren klimalar daha tehlikeli olarak değerlendiriliyor. Evlerde veya işyerlerinde, örneğin, belli günlerde çalışıp belli günlerde çalışmayan klimalar daha zararlı olabiliyor.

Klimanın zararlı etkilerinden korunmak için daha bilinçli kullanmalı ve uzun süre maruz kalmamaya dikkat etmeliyiz. Bununla beraber ev veya işyerlerimizdeki klimaların düzenli bakımlarının yapılması da hayati önem arz ediyor.