4 Şubat 2013 Pazartesi

İnsan Kendini özler mi ?


İnsan kendini özler mi?

Başkaları için oldukça saçma gelebilir. Fakat son zamanlarda ciddi ciddi saatlerimi almaya başladı bu soru.
Kimisinden dakikalar süren felsefi cevaplar, kimisinden özler a... diye başlayan  küfürler. Herkeste şunu farkettim. Evet,insan gerçekten özlüyor. Artık eminim. Fakat farklılığımız şu ki, her birimizin hasreti başka bir yere. Herkesin bir gurbeti var. Gurbeti kendisi olanlar, kendilerini özlüyor.Eski günlerini özlüyor insan berraklığın dünyanın kötülüğünü  görmeyişini özlüyor.Eski günlerini haylazlıklarını özlüyor.O güzel anları... Ya siz?

Sununumda Başarıyı Getiren Faktörler


Sunumda Başarıyı Getiren Faktörler

Modern iş hayatı, beraberinde birçok "angarya" getiriyor. Bunların bir kısmı bireyin kendisiyle ilgiliyken bir kısmı da onun topluma karşı konumlanmasını doğrudan etkiliyor. Bunlardan en güzel örnek elbette sunumdur. Sadece iş dünyası değil, okulda,sivil toplum kuruluşlarında, öğrenci kulüplerinde de "bir konuyu topluluk karşısında anlatma" işi büyük önem taşıyor. İşte bu yönde, birkaç tavsiyeyi gözönünde bulundurmak faydalı olacaktır.



1) İnsan sanal değil reel bir canlıdır
   Hiçbir prezentasyon yüzyüze yapılandan,yani "gerçek" olandan daha etkileyici olamaz. Eğer imkanınız varsa bu imkanı değerlendirin. Video konferans yöntemi, günümüzde, sadece zaruri durumlarda başvurulan bir tür jokerdir. Ayrıca etkilemek istediğiniz bir insana da, aynı şekilde, düşüncelerinizi bilgisayar başında değil yüzyüzeyken iletin. İşler çığrından çıktığında toparlamak, bilgisayar başında uzaktır. Ve meseleyi harflere dökmek çoğu zaman yanlış anlaşılmalara, yani düzeltilmesi zor durumlara neden olur.

2) Güven ve Özgüven Denklemi
   Bir sunumda dikkat çeken ilk husus ne konu, ne teknik ne de başka bir şeydir. "İnsanlar kıyafetleriyle ağırlanır, fikirleriyle uğurlanır" sözünü hatırlayın. Hakkınızda hiçbir şey bilmeyen insanlar elbette ilk önce kıyafetinize, titizliğinize, yüz ifadelerinize ve duruşunuza bakacaktır. Eğer özgüven problemi yaşıyorsanız bu tür sosyal çalışmalar en etkili ilaçtır. Yaşamıyorsanız zaten etkileyicilik oranı haliyle yüksektir.

3) Kısa ve Net olun
   Kısa sunumların her zaman (diğer tüm parametreler hesaba katıldığında bile) daha etkileyici olduğu bilinen bir gerçektir. İnsanlar sabahlara kadar doğruları haykıran birindense araya yanlışlar katsa bile kısa ve net olan konuşmacıyı tercih eder. Düşüncelerinizi tüm fazlalıklarından arındırın. En ahenkli kelime yapısını seçmeye çalışın. "ve" lerle birleştirilmiş kelime konvoyları ne kadar doğru olsa da insan zihni tarafından yüksek bir dikkatle algılanamaz. Dinleyicilerinize yardımcı olun, ortalama zekaya hitap edin.

4) Hobilerinizden Faydalanın
   Eğer şiir ve edebiyatı seviyorsanız o gün çalışmaya başlamadan az da olsa bir şeyler okuyun. Aynı şekilde, eğer müzik seviyorsanız yine başlamadan sevdiğiniz parçaları dinlemeyi bir alışkanlık haline getirin.Sanat sadece yaratıcılığa değil kişilik yapısına da büyük ivme kazandırır. Ruhun ritmine ayak uydurmayı öğrendiğinizde metniniz bir başka güzel, duruşunuz daha dik ve verdiğiniz izlenim daha etkileyici olacaktır.

5)İnsan sunum yaparken karşısındakileri üstün görmemeli.Karşısında kim varsa onu kendisi gibi bir insan olduğunu bilmeli ve heyecan yapmamalıdır.Bu öneriler kimin yanında olursanız olun sizi heyecanlandırmayacaktır. Sizin için yazılmıştır ve diksiyon ve hitabet dersi alan önemli arkadaşımız tarafından yazılmıştır.

   Son sözler olarak, hayatta başarısızlığın da olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Diliniz sürçse de, kelimeleri birbirine karıştırsanız da, konuyu unutsanız da kendinize güveninizi asla kaybetmeyin. Onu kaybetmediğiniz sürece ayağa kalkmak mümkündür. Fakat onu kaybederseniz ne kadar dik durmaya çabalasanız da boşa kürek çekilmiş olacak

Ayahçah ne demek ?

Ayahçah ne demek (MERDİVEN)


Ayaxcax: Merdiven

merdiven çoğu kişinin bildiği gibi katlar arası konulan bir eşyadır.Diğer katlara çıkmamızı sağlar bunun Türk Dünyasındaki diğer adları da aşağıda yazıldığı gibidir....


Türk Dünyasındaki kullanım şekilleri:

merdüven
merdügen
nardivan
nardüban 

Malatya Kayısısının Faydaları



 MALATYA KAYISISININ FAYDALARI
 ( MİŞMİŞ'İN FAYDALARI )




- Beslenme problemi olan yaşlıların potasyum eksikliğine bağlı depresyon sorunlarının giderilmesinde de çok faydalıdır.
Strese iyi gelir.
Gırtlak iltihabına ve astıma iyi gelir.Astımda balgam söktürücü özelliğe sahiptir
Böbreklerde oluşan taşların azalmasında rol oynar
Dişlerin daha sağlam olması için önemli bir besindir.
- Beyinin düzenli çalışmasını sağlar.
- Cildi, mikrop ve mantarlardan korur, güzelleştirir.
- Deriyi korur ve yaraların tedavi edilmesinde birebir besin aracıdır
- Gözlere parlaklık verir.
- Bağırsak tembelliğini giderir.
- Kansere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir.
- Kalp kaslarını kuvvetlendirir.
- Fazla kiloları önler
- Safra bezlerini temizler, böbrekleri çalıştırır.
- Basura faydalıdır
- A,B,C vitaminleri, protein, bol miktarda şeker ve madensel tuzlar içeren bir meyvedir.
- İştah açar, kan yapar, bedensel ve ruhsal yorgunlukları alır.
- Kabızlığa iyi gelir (aç karnına yenildiğinde hem de her haliyle; kuru, taze yada kompostosu, reçeli, hoşafı...)
- Cilt güzelliği için birebirdir
- Yanınızda kayısı bulundurun, çünkü böylece açlıktan kan şekeriniz düştüğünde kayısı yersiniz.
- Kayısının birçok faydası vardır. Her derde

MALATYANIN KURULUŞU


Malatyanın Kuruluşu  (Kayısı kentinin kuruluşu)


> Malatya’nın kuruluşu:



1838 yılında, Doğu Anadolu’daki kuvvetleri kumanda eden Hafız Paşa, Suriyeyi işgal etmiş olan Mısır ordusuna karşı askeri harekatı yürütmekteydi. Karargahını Elazığ’dan o zaman “Malatya” diye adlandırılan şehre yerleştirdi. 12bin kadar olan halkını da, askerleri barındıracak ev bulunmadığı için, Aspuzu köyüne göçmeye mecbur etti. 1838/1839 kışında ordu Malatya’yı terketmediği için halk Aspuzu’da kalmak zorunda kaldı. Ertesi sene Hafız Paşa kuvvetleri, Mısır ordusu ile Nizip’te savaşmak üzere şehri terkedince, tahrip edilmiş metruk şehirden dönülmedi ve halk bağlarda kaldı. Aspuzu, daha önce Malatya halkının sayfiye yeriydi, bağ ve bahçeler burada bulunuyordu. Battalgazi diye cesur kahramanımızda Malatyalıdır. Malatya da Battalgazi hatırası olsun diye Battalgazi diye ilçe olmuştur....