11 Kasım 2012 Pazar

Kütahyalılar aslında Malatyalı mı?


Germiyanlılar, Anadolu Selçuklulularının son döneminde Kütahya,Tavşanlı,Simav,Emet civarında hüküm sürmüş bir beyliktir. Şimdiye dek, bu konuda müstakil bir çalışma mevcut bulunmasa da dönemin kaynakları Germiyan beyliğinin ilkin Malatya'ya yerleştiğini,
uzun bir süre kalıp daha sonra (Moğol tehlikesi sebebiyle) Kütahya ahalisine geldiğini belirtiyor.
Germiyan beyliği, ilk kez 13.yüzyıl başında Malatya civarında faaliyet gösterdi. 

Germiyanogullari, Anadolu Selçuklulari'nin son döneminde Kütahya ve çevresinde hüküm sürmüs bir Türk beyligidir. Germiyan bir türk asiretinin adi olup, ilk defa XIII. yüzyilin baslarinda Selçuklu Devleti'nin hizmetinde Malatya'da (bugünkü Eskimalatya/Battalgazi) faaliyet göstermiştir. Bu sırada aşiretin reisi Ali Şiroğlu Muzaferiddün idi.

İlginçtir, bugün hala Malatya'da "Girmana" isimli bir köy var. 

Sunumda Başarıyı Getiren Faktörler

Modern iş hayatı, beraberinde birçok "angarya" getiriyor. Bunların bir kısmı bireyin kendisiyle ilgiliyken bir kısmı da onun topluma karşı konumlanmasını doğrudan etkiliyor. Bunlardan en güzel örnek elbette sunumdur. Sadece iş dünyası değil, okulda,sivil toplum kuruluşlarında, öğrenci kulüplerinde de "bir konuyu topluluk karşısında anlatma" işi büyük önem taşıyor. İşte bu yönde, birkaç tavsiyeyi gözönünde bulundurmak faydalı olacaktır.



1) İnsan sanal değil reel bir canlıdır
   Hiçbir prezentasyon yüzyüze yapılandan,yani "gerçek" olandan daha etkileyici olamaz. Eğer imkanınız varsa bu imkanı değerlendirin. Video konferans yöntemi, günümüzde, sadece zaruri durumlarda başvurulan bir tür jokerdir. Ayrıca etkilemek istediğiniz bir insana da, aynı şekilde, düşüncelerinizi bilgisayar başında değil yüzyüzeyken iletin. İşler çığrından çıktığında toparlamak, bilgisayar başında uzaktır. Ve meseleyi harflere dökmek çoğu zaman yanlış anlaşılmalara, yani düzeltilmesi zor durumlara neden olur.

2) Güven ve Özgüven Denklemi
   Bir sunumda dikkat çeken ilk husus ne konu, ne teknik ne de başka bir şeydir. "İnsanlar kıyafetleriyle ağırlanır, fikirleriyle uğurlanır" sözünü hatırlayın. Hakkınızda hiçbir şey bilmeyen insanlar elbette ilk önce kıyafetinize, titizliğinize, yüz ifadelerinize ve duruşunuza bakacaktır. Eğer özgüven problemi yaşıyorsanız bu tür sosyal çalışmalar en etkili ilaçtır. Yaşamıyorsanız zaten etkileyicilik oranı haliyle yüksektir.

3) Kısa ve Net olun
   Kısa sunumların her zaman (diğer tüm parametreler hesaba katıldığında bile) daha etkileyici olduğu bilinen bir gerçektir. İnsanlar sabahlara kadar doğruları haykıran birindense araya yanlışlar katsa bile kısa ve net olan konuşmacıyı tercih eder. Düşüncelerinizi tüm fazlalıklarından arındırın. En ahenkli kelime yapısını seçmeye çalışın. "ve" lerle birleştirilmiş kelime konvoyları ne kadar doğru olsa da insan zihni tarafından yüksek bir dikkatle algılanamaz. Dinleyicilerinize yardımcı olun, ortalama zekaya hitap edin.

4) Hobilerinizden Faydalanın
   Eğer şiir ve edebiyatı seviyorsanız o gün çalışmaya başlamadan az da olsa bir şeyler okuyun. Aynı şekilde, eğer müzik seviyorsanız yine başlamadan sevdiğiniz parçaları dinlemeyi bir alışkanlık haline getirin.Sanat sadece yaratıcılığa değil kişilik yapısına da büyük ivme kazandırır. Ruhun ritmine ayak uydurmayı öğrendiğinizde metniniz bir başka güzel, duruşunuz daha dik ve verdiğiniz izlenim daha etkileyici olacaktır.

   Son sözler olarak, hayatta başarısızlığın da olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Diliniz sürçse de, kelimeleri birbirine karıştırsanız da, konuyu unutsanız da kendinize güveninizi asla kaybetmeyin. Onu kaybetmediğiniz sürece ayağa kalkmak mümkündür. Fakat onu kaybederseniz ne kadar dik durmaya çabalasanız da boşa kürek çekilmiş olacak.

8 Kasım 2012 Perşembe

Geleceğin Tolstoyuna Mektup

Merhaba,

Herkesin bildiği üzere, ülkemizde bir çok edebiyat dergisi var. Bunların bir kısmı, özellikle yerelde çıkarılanlar, genç kalemlere önemli ölçüde fırsat tanıyor. Genç kalem dediğimizde aklımıza ilk gelense genelde heyecanlı şiirler ve bazen de hikayeler. Bunlar geleceğin yazarları için önemli fırsatlar olarak değerlendirilir. Eğer sizin de hayalleriniz arasında Nobel Edebiyat Ödülü almak, dünyaca tanınmak, onlarca dile çevrilecek eserler ortaya koymak varsa, birkaç önerim var:



-İyi bir gözlemci olun: İyi bir yazar, her şeyden önce başarılı bir gözlemcidir. Çevrenizde olan bitene dikkat kesilin. Üniversite kafeteryasında oturmak ilk bakışta boş ve zaman öldürücü bir eylem olarak görülebilir. Fakat etrafınızdakilerin sohbetlerine kulak kabarttığınızda yeni dünyalara açılmak için fırsatlarla yüzyüze geleceksiniz. İşte, üç ortayaşlı hanım kocalarını çekiştiriyor. İşte iki kafadardan derbi muhabbeti. İşte akademisyenlerin politik tartışması. İlginiz hangi yöndeyse oraya yoğunlaşın.


-Sık ve yoğun yazın: Ancak bu şekilde kalemle kuvvetli bir dostluğa sahip olabilirsiniz. Kalemle dost olmak ve kalmak yazarlık serüveninin can alıcı noktasıdır. Bu olmadığı takdirde etkileyici bir üsluba sahip olmak imkansızdır. Sözünü etmişken şunu da söylemeden geçmeyelim. En beğenilen eserler zor şartlarda yazılmıştır. Kimisi zindanda, kimis sefalet içinde, kimisi yağmurlu bir havada. ve elbette kalemle. Bilgisayarsız bir dünya mümkün değil, lakim kalemsiz de bir yazar düşünülemez.

-Dergilerle iletişim kurun. Cemil Meriç dergiler için hür tefekkürün kalesi diyor. Aynı şekilde yerel dergiler de edebiyatın nefes aldığı noktalardır. Buralarda geleceğin yazarları yetişirken birçok editör kendini yetiştirme imkanı bulur. Genç yaşta görev aldığınız dergiler ilerde artı hanenize yazılacaktır. Mümkün olduğunca çok dergiye yazı gönderin, peşini bırakmayın,ısrarla temasınızı sürdürün.

7 Kasım 2012 Çarşamba

Dünyadaki En Zengin Ülke

Hindistan, 17.yy'a kadar dünyanın en zengin ülkesiymiş. Ta ki, Birleşik Krallık kalkıp da Hindistan topraklarını işgal edene kadar.
Sömürgeciliğin faydaları..

Remedial Öğrenciler Boğaziçi

Birleşik Hür Remedial Konseyi bu akşam tokluk grevine başlıyor. Rektörlük eylem öncesi Konseye bağlı kulüp odalarına baskın düzenlerken çok sayıda öğrenci göz altına alındı.
Yapılan aramalarda öğrencilerin bayram sonrası evlerinden getirdiği 146 kilo kurban eti, 6 koli snickers ve çok sayıda termosa el konuldu. KATYİ'nin BHRK bağlantılı bir organizasyon olduğu Mayıs ayında açık istihbarat kaynaklarına yansımıştı.